3 Kasım 2008 Pazartesi

NEHİRLERİMLE bir gökyüzü çizemediğim..

Nehirler vardır suları sonsuz akan insanın içinde,bazen anlamı oluyor bazen nedensiz konuşuyor işte...Bir garip kokuyor insanın içi..Meğer insan yüreği büyüyormuş,görememiştim...Öylece sorgulamadan büyüyüp sığmadığı bile oluyormuş.Düğümlenip tıkandığı cümlelerinin boğazına ve asla yalan olmayı beceremeyen..Öyle dudaklarında ölebildiğin,saçlarında kaybolabildiğin ve düşünmeden sadece nehirlerinin istediği gibi davranabildiğin...
Bir hikaye yazdım ben...İçinde varsın,evet..Hemde öyle bir yerdeki suların içinden de baksan gökyüzüne ucunu görebiliyorsun bazen..eğer bakmak isterse,gözlerin kirpiklerine takılmadan,uyurken sırtına cennetimi kurup uyuduğumda nefesimi duyuyorsan uykunda ve rüyalarında hatta sen yarattığım cenneti görüyorsan içimdeki aynalara bakmadan,görebilirsin,evet...Hatta bazen sarıldığında öylece kokusu duyuluveriyor omuzlarına doğru.Cümleler de patır patır dökülüyor konuşmasam da dudaklarımdan.Ne ben biliyorum ne de nehirlerim..Biz öylece akıyoruz sana doğru..
En özgür olduğumuz yerde bile konuşamıyoruz işte sen olunca karşımızda.Masalımız bekliyor şimdi kapıda.Belki el ele,belki uykumda,belki sancılarımla konuŞamadıklarımdan.Ama masalım bekliyor öylece...Doyulmadık ve kıyılamayası hücrelerinden bahseden ve ilk günü hikayem...öylece bekliyor işte...

Hiç yorum yok: