Kanımla yazacağım yaşadğım her günü seninle..Tam gözlerinin önüne görebileceğin gibi.Tanrı dediğin neler yaşattı çocuklara.Ne güzeldi gülümsemeleri.Anne kokusunu bilmeyenlerin sarılış ne acıydı anne diye seslenerek.Hani yardım edecekti,elini bekleyerek sabır çektim.Şimdi dünyam sadece fotoğraflarda gülen yüzlerden ibaret..Beceremeyen olsa bile gülümsemeyi..Bana nasıl dua edeceğimi anlat!BU KEZ SAKİN DEĞİLİM...!
İsyan mı diyorsun benimkisine?Benim isyanım bu kadar sessiz olmaz.Ben ağladığımda tutmam hıçkırıklarımı yüzümü asla kapatmam..Benim isyanım acı çektirenleri,bilmeyenleri korkutur,hatta benim isyanım BU KADAR SAKİN DEĞİL!
Bir daha asla yazmayacağım,asla laf anlatmayacağım!Benim çocuklarım var gözlerimde onların en masum uykuları.Benim annelerim var yavrularını doyumak için kan akıtan gözlerinden.Benim babalarım var beli bükülmüş ama benim babalarım var tokatlayan...Benim hayallerim var güvencesi olmayan..Ve benim aşkım var korktuğum,çekindiğim ve inandığım!
İsyan mı diyorsun benimkisine?O zmn bir kez sadece uykuma gel ve rüyalarıma gir.Size neler yapıyorum orada benim dünyamda.Padişahı benim kölesi siz umutlarımın..Benim isyanım bu kadar sakin değil.Harflerim tükendi sesim çıkmıyorsa bile çığlıklarım var..Siz duyun diye..Sadece siz!
10 Temmuz 2008 Perşembe
YENİ BİR SOLUK İÇİN...
Hoşgeldin kavakyellerim hoşgeldin yeni hayat yeni suyum can için..Ne kadar farklıydık,ne kadar mesafelerden avuç gibi olabildik..Gözlerim sığdıramıyor şimdi o koskoca zamana neler sığdırdık diye..Ne hikayelerdi...Umulmayacak yerlerden ne umutlar,ne hayaller,ne aşklar umduk.Adımlar yavaşladı zaman zaman,yeri geldik kaybolduk ortalardan.Ve hiç beklenmedik zamanlarda geri döndük ve bıraktığımız gibi bulduk tüm güzellikleri.Sayfalarım eksilmedi hiç aksine hep yenilerini ekledim..Göstermedim belki ama neler neler becerdim ben avuçken beraber.Şimdi durup da biraz nefes alma vakti istemeden de olsa..
Genelde suyu severdim ben,kahveyi özellikle..Sigaramla kahvem ve yakın bir dost karşımda.Bazen kadehim elimde,arkadan led zeppelinler:)Saate bakamazdık korkardık geçliğinden bu tatlı sohbetler bitecek diye.Alkolün kanımdaki yeri ve sancılarım yüzünden kaç dostun omzunda açtım gözlerimi.Hatta sahte dostlardı kimileri ama yinede güzeldi...Gözyaşların içinde gülmeyi bile becerebildik kimi zamanlarda,her ağlamamda beni güldürecekler oldu çünkü...Ben beni kucağında taşıyanları,kendimi hatırlamadığımda yanımda olanları,hatta beni neşelendirmek için gitar ve üçlü dansçı kızları da hiç unutmadım:)Sarhoş olma eşiğini çoktan geçip sokakta yürüme cabalarını,bir damla alkol savaşlarını,hiç sevmediğimiz müziklerde çoşmaları,kendini sancılarından ve diğer herkesten saklayan ve zamnadan kaçanları hayat döndürme çabalarını da hiç unutmadım..Ben içeride kıvranırken yan odamda izleyenleri ve sonra beni kurtaranların onların oldugunu bilmeyi,mumlar eşliğinde güzel sürprizleri ve aynı sürprizleri yapanın eziyetlerini,toplu uykuları ve horlamaları,yeni aşkları ve heyecanları da unutmadım..Gülme krizleri ve benim mutfağa asla sokulmayışlarımda artısı tabii...Hiç birini ama hiç birini unutmadım..
Eylül,ekim,kasım,aralık,ocak...Zaman çabuk geçti ve neler kazandık ne güzellikler.Kötüler bile ne güzeldi ne büyük tecrübelerdi.Şimdi yeni soluklar için biraz nefes alma vakti..Biliyorum unutmadım ve kimsede unutmadı:)
Genelde suyu severdim ben,kahveyi özellikle..Sigaramla kahvem ve yakın bir dost karşımda.Bazen kadehim elimde,arkadan led zeppelinler:)Saate bakamazdık korkardık geçliğinden bu tatlı sohbetler bitecek diye.Alkolün kanımdaki yeri ve sancılarım yüzünden kaç dostun omzunda açtım gözlerimi.Hatta sahte dostlardı kimileri ama yinede güzeldi...Gözyaşların içinde gülmeyi bile becerebildik kimi zamanlarda,her ağlamamda beni güldürecekler oldu çünkü...Ben beni kucağında taşıyanları,kendimi hatırlamadığımda yanımda olanları,hatta beni neşelendirmek için gitar ve üçlü dansçı kızları da hiç unutmadım:)Sarhoş olma eşiğini çoktan geçip sokakta yürüme cabalarını,bir damla alkol savaşlarını,hiç sevmediğimiz müziklerde çoşmaları,kendini sancılarından ve diğer herkesten saklayan ve zamnadan kaçanları hayat döndürme çabalarını da hiç unutmadım..Ben içeride kıvranırken yan odamda izleyenleri ve sonra beni kurtaranların onların oldugunu bilmeyi,mumlar eşliğinde güzel sürprizleri ve aynı sürprizleri yapanın eziyetlerini,toplu uykuları ve horlamaları,yeni aşkları ve heyecanları da unutmadım..Gülme krizleri ve benim mutfağa asla sokulmayışlarımda artısı tabii...Hiç birini ama hiç birini unutmadım..
Eylül,ekim,kasım,aralık,ocak...Zaman çabuk geçti ve neler kazandık ne güzellikler.Kötüler bile ne güzeldi ne büyük tecrübelerdi.Şimdi yeni soluklar için biraz nefes alma vakti..Biliyorum unutmadım ve kimsede unutmadı:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)