Ey Tanrı'nın istenmeyen oğlu!Hangi cennette esir tutulduğumdan haberim yoktu hatta cennette olup sana bunları vadettiğimden.Cehenneme yakışırsın sen çünkü gerçektir orada her şey.Şeytanın cümlelerini tekrarlarsın ya hep bana mektuplarında işte şimdi sen işit!
Karanlıktasın,ellerin zincirlenmiş ama kaçmaktan korkmuyorsun çünkü ışığı sevmezsin sen.Karanlık cezbeder bizi.Hangi kuyudan çıktığımızı unutmuş olsak da...Tanrı'nın sana verdiği bedeni darbelerle büyütmenin tadını karanlıkta gördük biz.İstemeden ve istenmeden...Cennetin tuttuğu kadehlere kahkahalarla karışık gözyaşlarımızı doldurduk ve büyüdük farketmeden..Siyahlar bize kurtuluşu anımsattılar hep.Tanrı bilir,sen bilirsin 'en çok boğularak ölmekten korktum ben ama bilmezdim ki boğularak yaşamak en kötüsüymüş.'Korlaktın sen arkanda bırakıp sırtını dönmek cesaretten değil olsa olsa yüzleşememekten,utançtandır!Nerede şeytanın,bahsettiğin kalen nerede?Korkudan kilitlediğin bedenini mahseninin en ücra köşesine sakla çünkü sen artık istenmeyensin..Yüzleşmekten korktun hep şimdi istediğin yerdesin.Yağmurda ağladın avuçlarımda dualarım gibi.Uykularımda sakladın kendini.Önemli mi?Hayır,asla!Bahsettiğin ama olamadığın şeytan umrumda değil.Sen önemsizsiniyaptıkların önemsiz.İşte şimdi Tanrı'nın istenmeyen oğlusun.ÇÜNKÜ SENİN TANRI'N BENİM!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder